sülüklü göl endemik bitki türleri

Tavşansuyu Köyü sınırlarında yeralan ve 2011 yılında sebebi anlaşılamayan şekilde korunan alanlar listesinden çıkartılan sülüklü göl de soyu tükenme noktasına gelen yeni bitkiler bulundu.

 

Tabiatta nadir görülen oluşum özelliği, nesli tükenme noktasına gelen hayvanlara ve bitiklere evsahipliği yapması nedeniyle 30 yıldır yaban hayatı koruma alanı olan; ancak 2011 yılında sebebi anlaşılamayan şekilde Orman Bakanlığı tarafından tabiat parkına yapılarak piknik alanına çevrilip işletmeye açılan Sülüklü göldeki nadide bitki ve hayvanlar yokolma tehlikesiyle karşı karşıya bırakıldı.

 

 

sülükSülükler de yok edilmişti

Daha önce göle balık yavrusu bırakarak göle adını veren sülüklerin balıklar tarafından yenilerek neslinin kurumasına neden olan yanlış uygulamalar şimdi de bitki ve yaban hayvanlarını sülüklerle aynı kaderi paylaşmaya zorluyor.

Düzce üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsün'den Salih Sercan Kanoğlu'nun Kasım 2014 te yaptığı Yüksek lisans tezi bu dramı birkez daha ortaya koydu. Araştırmada Sülüklü göl ve çevresinde yapılan incelemelerde 79 familya ve 228 cins olmak üzere 406 bitki türü tespit edildi. Tespit edilen bu bitkilerin 38 tanesi doğada nadir bulunuyor ve neslinin tükenme tehlikesi nedeniyle koruma altına alınması gerekiyor. 

Şubat ve Kasım 2014 ayları arasındaki dönemde yapılan arazi incelemesinde çiçeksiz bitkilerle (eğrelti) çiçekli bitkilerin otsu ve odunsu örnekleri toplanarak incelendi. Tespit edilen endemik bitki türleri, Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Türlerin Kırmızı Listesi'ne (IUCN) göre değerlendirildi. Buna göre Sülüklü göl'de vahşi yaşamda soyu tükenmek üzere olan abant çiğdemi (crocus abantensis, Baytop&B.Mathew) ve cüce şincar (onosma subulifolia, H.Riedl.) isimli iki bitki türü tespit edildi. Yine bölgede yokolma tehlikesi açısından narin kategorisinde 4, tehdide yakın kategorisinde 5 ve az riskli düzeyinde ise 23 bitki türü tespit edildi.

Yapılan incelemelerde Abant Gölü çevresinde lokal endemik olan ala çiğdem (crocus x paulineae, E.Pasche&H.Kerndorff) bitkisi için sülüklü gölde yeni bir yayılış noktası da keşfedildi. Melez türün tip lokalitesinin bulunduğu Abant-Mudurnu yol ayrımı çevresindeki alan, daha önce mıcır ocağı için yok edilmişti. Sülüklü Göl araştırması sırasında Abant Gölü çevresinde yapılan rastgele bir arazi çalışmasında yeni bulunan yerin, oldukça önemli olduğu belirlendi.

Bölgede tespit edilen bitkilerin fitocoğrafik bölgelere göre dağılımı ise şu şekilde: yüzde 26,35 Avrupa-Sibirya, yüzde 8,62 Akdeniz, yüzde 4,93 İran-Turan, yüzde 60,10 ise geniş yayılışlı özellikte.

sülüklü göl ağaç orman

30 yıldır yaban hayatı koruma alanı olan Sülüklü göl 2011 yılında Orman Bakanlığının yaptığı yönetmelik değişikliği ile korunan alanlar listesinden çıkartıldı ve tabiat parkı statüsüne düşürülerek kiraya verildi. 2011 yılına kadar bilimsel incelemeler dışında gölün civarına izinsiz ziyaretçi girmesi yasak iken Orman Bakanlığı eli ile gölün etrafına istinat duvarları ile çevrili betonarme bina yapılmış ve binaya günej enerjisi ile elektrik üreten petekler takılmıştır. Giriş ücreti ödeyen herkese piknik, balık tutma,mangal yakma ve kamp kurma için göle giriş izni verilmeye başlanmıştır. Bu durum sülüklü gölde 30 yıldır korunan şeyler mi yokoldu yoksa nesli tükenme noktasına gelen bitki ve hayvan türlerinin ekolojik değerimi azaldı sorularını akla getirmektedir.Bilindiği gibi insanın girdiği yerlerden yaban hayvanları göç etmekte, orada yetişen ve türü tehlikede olan bitkiler ise yokolmaktadır.


Yapılan araştırmanın sonuç kısmında, bölgenin titizlikle korunması gerektiği belirtilerek şu önerilere yer verildi; "Alan, odunsu bitkiler açısından çok zengin. Bu durum, alana doğal bir arboretum özelliği vermekte. Bunun korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması gerekli. Sülüklü göle çıkan yol çevresindeki alanlarda bakım adı altında ağaç kesimleri yapıldığı görüldü. Bu ağaç kesimlerinin zaruri hallerde bilimadamlarından oluşacak bir komisyon kararı doğrultusunda yapılması gerekmektedir. Alanın sürekli korunması için bu gereklidir. Sülüklü göl civarındaki çam ağaçlarının gövdeleri, çıra elde etmek için oyulmaktadır. Bu durum, ziyaretçiler için de risk taşımaktadır. İlgili Orman şefliğinin, alanda kontrollerini sıklaştırması gereklidir."

 

tavşansuyu sülüklü göl hesSIRADA HES PROJESİ VAR

Sülüklü gölün doğal yapısına, bitki ve hayvan çeşitliliğine zarar veren uygulamalar aşamalı olarak gerçekleşiyor. Göldeki sülüklerin yokolmasına neden olan balıklandırma projesi, 2011 yılında koruma alanı olmaktan çıkarılması, 2014 yılında mesire alanı olarak kiraya verilmesinin ardından son proje malesef Hidro Elektrik santrali(HES). HES ile içinde kırmızı benekli alabalıkların yaşadığı Tavşansuyu deresinin yok olma tehlikesi var. Koruma alanı olduğu için bugüne kadar baraj inşaatı yapılamayan bölgede artık baraj yapım çalışmalarına başlanacağı ve 2007 yılında HES ihalesinin özel bir şirkete zaten verildiği biliniyor. HES ile birlikte Tavşansuyu dersinin suları azalacağı için dere üzerinde bulunan iki adet tarihi su değirmeni ve üç adet alabalık ciftliğinin de yokolmaya yüz tutacağı tahmin ediliyor.